İnovasyon bir başka deyimi ile yenileşim, günümüz iş dünyasının sadece bir gelişim ekseninden öte sürdürülebilirliği için önem taşıyan bir ihtiyaç haline gelmiştir. İnovasyon yapamayan, “yenilikçi” ve “yıkıcı” ürün ve servisler geliştiremeyen firmaların rekabet ettikleri, hızla değişen pazarlar içinde küçüldüklerini ve söndüklerini görüyoruz. İnovasyona hazır olmayan firmaların, teknoloji ve dijital transformasyonun hızla ilerlediği 21’inci yüzyıl ekonomilerinde kalıcı olmaları beklenemez. İnovasyon gücü, gelişen pazarlarda rekabetçi üstünlük sağlayabilmek için firmaların ellerinde tuttuğu en önemli koz haline gelmiştir. İnovatif ve yenilikçi düşünebilme, firmaların köklerinde var olmadığı takdirde, bu “geni” yaratabilmek veya canlandırabilmek için sadece yönetim ekibinde değil organizasyonun her seviyesinde değişimi tetiklemek ve inovasyona alan açmak gerekmektedir.

İnovasyon için Yol Haritası

İnovasyon yol haritası üzerinde 4 temel hedeften bahsedebiliriz:
  • Birincisi, çeşitlilik sağlamak, var olan ürün ve servis portföyünün gelişiminin önünü açmaktır.
  • İkincisi, pazardaki çetin rekabette hayatta kalabilme ve pazar payı kazanma çabası ile hem müşterilerin hem de şirket paydaşlarının beklentilerini fark yaratan bir üstünlükle karşılayabilmektir.
  • Üçüncüsü, düne bağımlı kalmadan, bugünün verileri ve trendleri ile geleceği görebilmek ve hazırlamaktır.
  • Sonuncusu ise, büyüyebilmek ve ölçek ekonomisinden fayda ve kar sağlayabilmektir.

İnovasyon KOBİ’lerin İş Sürecine Entegre Edilebilir mi?

İnovasyona sadece büyük ölçekli firmaların milyonlarca dolar harcayarak yarattıkları yeni ürün ve servisler olarak değil, KOBİ’lerin DNA’larına işlemeleri gereken yeni bir kod olarak bakmak daha doğru olur. İnovasyonu, KOBİ’lerin iş geliştirme ve sürdürebilme süreçlerinin içine tamamen entegre edebilmenin önünde iki önemli konu yatmaktadır, ilki “şirketin inovasyon kültürü”, diğeri ise ortaya konulan “yöntem ve araçlardır.” Bu iki noktayı kısaca ele alalım.

İnovasyon Kültürü

Yeni ürünler, servisler geliştirebilmenin ardında problem çözümü yatar. Problem ne olursa olsun, çözüm için öncellikle gözlem, analiz ve tanım gerekir. Yeni pazarlar özellikle tüketicilerin veya son kullanıcıların mevcut sorunlarına çözüm sağlayarak veya henüz fark etmedikleri ihtiyaçlarına cevap vererek yaratılmaktadır. Buna, Apple, Amazon, Google, Airbnb ve Uber gibi yaratıcı iş modelleri ve ürünleri göstererek örnek verebiliriz. KOBİ’lerin yaratıcılık ve yenilikçilik “moduna” geçebilmeleri için öncellikle firma kültürlerini “inovasyon frekansına” ayarlamaları gerekir. İnovasyon kültürü derken ekiplerin her kademesinde bulunması gerektiğini düşündüğümüz şu özellikleri sıralayabiliriz:
  • Yeni, farklı ve yıkıcı fikirlere açık olmak, köklü, kalıtımsal ve katılaşmış fikirlere bağımlı kalmamak,
  • Yenilikçi fikirleri dile getirirken kendine güvenmek ancak eleştiriye açık olmak, ekip içinde beyin fırtınalarını sürdürebilmek,
  • Meraklı, yeni bilgiler edinmeye, denemeye, paylaşmaya hevesli olmak, başka sektör ve çevrelerden insanlarla tanışmaya, yeni ortamlarda bulunmaya gayret göstermek,
  • İyi bir dinleyici olmak, dinleyerek öğrenmek, analiz etmek ve farkındalık yaratmak,
  • Yenilmekten, hata yapmaktan çekinmemek, yenilgiden deneyim ve güç kazanmak.

İnovasyon için yöntem ve araçlar

Bir KOBİ’de inovasyon kültürünün benimsenebilmesi, kısa sürede yaratılan başarı hikayeleri ile sağlanır. Bu başarı hikayelerini ve ötesinde inovasyon zincirini geliştirebilmek için, firmalar bazı yöntem ve araçları çalışma koşul ve ortamları içinde sağlamalıdırlar. Bu araçları kısaca tanımlayalım:
  • Birbirinden kopuk ve iletişim içinde bulunmayan ekipler arasında fikir alışverişini desteklemek, ortak projeler yaratmak,
  • Şirketin bulunduğu pazarın değer zincirinin tamamı üzerinde fikir ve bilgi sahibi olmayı organizasyon içinde teşvik ve motive etmek, bilgi ve fikir paylaşım ve iletişimi sağlayacak platformlar oluşturmak,
  • Firma içinde sürekli eğitimi desteklemek, yenilikçi fikirlerin rahatça ve özgürce ifade edilebileceği, tartışılabileceği ve geliştirilebileceği zaman ve mekanlar sağlamak,
  • Müşterilerin veya son kullanıcıların sadece yazılı ve sözlü fikirlerini veya geri bildirimlerini almakla yetinmemek, onların gelişen ihtiyaçlarını anlayabilmek için, kullandıkları ürün ve servisleri kullanma aşamalarında müşteriler üzerinde gözlem ve analiz yapmak, yenilikçi fikirleri kontrollü deneme aşamalarından geçirmek.
KOBİ’ler, inovasyon kültürünü benimseyerek, ortaya çıkaracakları yöntem ve araçlarla birlikte özlerindeki esnek ve dinamik yapılarını da harekete geçirerek, yarının pazarlarını hazırlamak için bugünün öncüleri olabilirler.

KOBİ'ler değişime nasıl uyum sağlarlar?

Değişime uyum sağlayan, değişimi önceden gören ve kurumsal kültürünün bir parçası haline getiren şirketler kalıcı olmanın ve büyümenin kapısını da aynı ölçüde aralayabiliyor. KOBİ'lerin değişime nasıl uyum sağlayacaklarını 5 madde ile özetleyelim:

1. Değişimi kabullenin

Öncelikle değişimi kabullenmek gerekiyor. Şirketin tüm gücünü ve kaynaklarını var olanı devam ettirmeye yöneltmek yerine değişen teknolojileri ve iş yapma yöntemlerini anlamaya yöneltmek önemli. Ama bunu yapabilmenin yolu da değişimin şimdi ve burada olduğuna inanmaktan geçiyor. Değişimi kabullenmeyebilir ve görmezden gelebilirsiniz, ama değişimin yarattığı tüm sonuçların çok kısa sürede kapınızı çalacağından emin olabilirsiniz.

2. Net ve kararlı olun

Değişimle yüzleşmeye karar verdiniz diyelim, peki getireceği tüm olumlu ve olumsuz etkileri karşılamaya, sonuçlarına katlanmaya ve sonuna kadar gitmeye hazır mısınız? Size uzun dönemde çok büyük fayda sağlayacak adımlar, kısa vadede büyük fırtınalara yol açabilir. Bu fırtınalar için tüm önlemlerinizi aldınız mı, alacağınız aksiyonlardan ne kadar eminsiniz? Bir yol haritanız olmalı ve elbette yoldan sapmamak ya da geri dönmemek için kararlı bir duruşunuz. Hiçbir başarı bedelini ödemeden kazanılmıyor.

3. Kendinize güvenin

Elinizdeki kaynakları gözden geçirin, değişimi hayata geçirmek için gerekli tüm kaynaklara sahip misiniz? Eksiklerinizi gidermek için nelere ihtiyacınız var ve bunları nasıl giderebilirsiniz? Şirketinizin güçlü yönleri neler, hangi süreçleri geliştirmeniz gerekiyor? Piyasadaki fırsatlar ve tehditler neler? Tehditleri fırsata çevirmenin, fırsatları yakalamanın yolları neler olabilir? Analiz edin, kendinize güvenin ve bu güveni pekiştirerek elinizi güçlendirecek adımları atma cesaretiniz olsun.

4. Çözüm odaklı ve yaratıcı olun

Değişim yolculuğuna sadece karşılaşacağınız problemleri sürekli düşünerek çıkarsanız, büyük olasılıkla yolun yarısında pes edebilirsiniz. Elde etmek istediğiniz sonuca yönelik engelleri aşmanın birçok yolu olabilir. Soruna değil, çözüme odaklanın. Yaratıcı olun ve çalışanlarınızı da bu yönde teşvik edin. Şikayetlere şöyle yaklaşın; “Bu durumu nasıl çözebiliriz? Önerileriniz neler?” Ve yolun sonunda sizi bekleyen ödülü akılda tutun.

5. Eskiyi ardınızda bırakmaya hazır olun

Bir şeyleri değiştirmeye kalkışmadan önceki, her şeyin rayında olduğu güzel günleri özleyebilirsiniz. Hepimiz alışkanlıklarımızla çevrili rutin akışımız içinde kendimizi güvende hissederiz. Ama bu çemberin içinde kimse için gelişim şansı yoktur. Günün birinde, siz çemberin içinde kalmayı çok isteseniz de o çember kırılır ve siz dışarıdaki dünyayla karşı karşıya kalırsınız. Rakibiniz yeni bir teknolojiyi kullanmaya başladıysa ve siz bizim işlerimiz böyle de iyi, ortalığı karıştırmayalım derseniz, o teknolojiyi kullanan farklı rakipler de piyasayı doldurmaya başlayacak. Ve işler kötüye gidiyor, şu teknolojiye bir bakalım dediğinizde belki de her şey için çok geç olacak.