Cari Hesap Nedir?

Hukuki işlemlerde, yapılan işlemlerden doğan alacaklar kural olarak derhal ödenmelidir. Ancak bu durum ilke olarak her defasında ayrı ayrı kişiler arasında geçen hukuki işlemlerde geçerli olur. Buna karşın, bazen ticari hayatta kişiler birbirleriyle belirli veya belirsiz sürelerde devamlı surette karşılıklı olarak mal veya hizmet alımı yapar, birbirleriyle karşılıklı olarak para alacaklısı olabilirler. Bu işlemlerde her defasında ayrı ayrı ödeme ve tahsilat yapılması zaman ve emek masrafına yol açacağından birbirleriyle sürekli bir şekilde mal, hizmet veya para ilişkisi içinde bulunan kişiler arasında her defasında ayrı ayrı ödeme yapma yerine alacakların belli bir hesaba kaydedilerek belli dönemler sonunda bir mahsup yaparak iki taraf açısından tek bir kalem borç çıkarılmasına cari hesap denir.

Cari Hesap Sözleşmesi Nedir?

Cari hesap sözleşmesi, iki kişinin aralarındaki ilişkiden doğan alacaklarını tek tek ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç yöntemi ile uygulayarak hesap kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteme usulüne dayanan sözleşmeden ibarettir. Önemle belirtmemiz gerekir ki, bu sözleşmenin hukuki bağlayıcılık kazanması için taraflar arasında yazılı bir şekilde yapılması gerekir. Aksi takdirde, sözleşme hukuken tarafları bağlamaz. Sözleşmenin yazılı olarak yapılması ilgili kanun maddesinde de öngörüldüğü için bir geçerlilik şartı olarak kabul edilir. Sözleşme, iki kişi arasındaki sürekli bir ilişki kaynaklı başlayan ve herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden dolayı devamlı olarak alacaklı veya borçlu olma durumuna denir. Örneğin, bu bir tedarikçi-üretici ilişkisi olabilir. Cari hesap sözleşmesine konu olacak işlemlere örnek olarak, kredi sözleşmesinden dolayı bankalarla sözleşmesi olan bir kişiyi verebiliriz. Ya da bir hammadde tedarikçisi ile bir işletme; toptan satış yapan bir firma ile perakende satış gerçekleştiren bir butik mağaza arasında cari hesap sözleşmesi yapılabilir. Çünkü kurulan ticari ilişkiden dolayı sürekli bir alacaklı ve borçlu olma durumu vardır. Takas işlemlerine gerek duyulmadan bir tarafın alacağının diğer tarafın borcu olmasıyla güvence altına alınır. İki tarafa da pratiklik sağlar. Yazılı olarak yapılması gereken bu sözleşmenin tarafları arasındaki her türlü alacak ve borç kalemi sözleşme konusuna dahildir. Cari hesap sözleşmesinde iki tarafın da ad ve soyadları, varsa ticaret unvanları, sözleşmenin esaslı unsurları ve tarafların ya da yetkili temsilcilerinin imzaları yer almalıdır. İleride herhangi bir uyuşmazlık ihtimaline karşın, cari hesap kalemlerine uygulanacak faizin türü ve oranı, sözleşmenin süresi ve hesap dönemleri gibi unsurların da eklenmesi yerinde olacaktır. Taraflar arasındaki alacakların ve borçların takas edildiği belirli hesap devreleri vardır. Bu hesap devrelerinin zamanı geldiğinde yapılan takas sonucunda borç ve alacak arasında bir fark kalır, bu farka bakiye denir. Bakiyenin hangi tarafın lehine olduğu fark etmeksizin karşı tarafa hemen ödeme yapılmaz, ilk alacak kalemi olarak kaydedilir. Bu şekilde her hesap devresi sonunda işlem devam eder ve Sözleşme süresi tamamlandığında hesaplanan bakiye ödenir.

Sözleşmesiz Cari Hesap Alacağı Nedir?

Önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumuna açık hesap ilişkisi (sözleşmesiz cari hesap) denir. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye Türk Ticaret Kanunu’ndaki cari hesaba ilişkin hükümler uygulanmaz.

Hangi Tür Alacaklar Cari Hesap Sözleşmesine Konu Olur?

Cari hesaba ilişkin konuları düzenleyen kanun maddesine göre alacak ve borçlar takas usulüne göre yapıldığından sözleşmeye konu olan alacaklar takas edilebilir olmalıdır. Günlük hayatta cari hesabın en çok görüldüğü alacak modeli para alacaklarıdır. Tarafların para alacağı haricinde aynı türden misli mallar üzerinden de sözleşme kurmaları mümkündür.

Cari Hesap Mutabakatı Sözleşmesi Nedir?

Sözlük anlamı uzlaşma ve anlaşma olan mutabakat, işletmelerin hesap defterlerinin uyumunu kontrol etmek amacıyla yapılır; böylece alacak/borç bakiyelerinin dönem sonlarında karşılıklı olarak teyit edilir. İşletmeler, ticari ilişki içinde oldukları diğer firmalarla alacak ve borç bakiye kontrolünü cari mutabakat ile yaparlar. Bakiyelerin birbirini tutup tutmadığını karşılaştırma işine ve bu işi yapmayı sağlayan belgeye cari mutabakat sözleşmesi denir. İki tarafın da hesapları konusunda anlaşması halinde taraflar mutabık sayılmakta ve ortada bir alacak ya da verecek kalmamaktadır. Ticari ilişkinin daha sağlıklı ve güvenli yapılması için tavsiye edilen cari mutabakatın her ay sonunda düzenli olarak yapılmasıdır. Bakiyeyi gösteren cetveli alan tarafın itirazı varsa, noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgraf ya da e-imza içeren bir yazıyla bu itirazını 1 ay içerisinde yapması gerekir. Bir ay içinde yapılmayan itirazlar, kabul edilmiş sayılması söz konusudur. Cari hesap sözleşmesinin neleri kapsadığını bilmek, hüküm ve geçerliliklerinin bilincinde olmak önemlidir. Böylece sözleşmelerin imza içeren bir yazı ile olması gerekir. Sözleşmenin imzalanması olası uyuşmazlıkların önüne geçecektir.

Cari Hesap Sözleşmesini Kimler Yapabilir?

Sözleşme taraflarının karşılıklı olarak hem alacaklı hem de borçlu olduğu bu hukuki ilişkide, tacir olan veya olmayan herkes bu sözleşmeyi yapabilmektedir. Diğer bir deyişle, sözleşme taraflarının tacir olma zorunluluğu bulunur, tacir olmayan iki kişi de yapabilmektedir. Fakat, cari hesap konusu Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlendiği için taraflar tacir olmasa dahi aralarındaki ilişkiden dolayı ticari iş kapsamında değerlendirilecek olup ilgili kanunun cari hesap konusunun düzenlendiği hükümlerine tabi olacaklardır. Yeniden bir tanım yapmak gerekirse, sürekli bir ticari ilişki içerisinde olan ve tarafların tacir olup olmadığı önem arz etmeksizin yazılı olarak yaptığı cari hesap konulu işleme sözleşme denmektedir.

Cari Hesap Sözleşmesinin Sona Erdiği Haller Nelerdir?

Sözleşme’nin sona ermesi taraflarca kararlaştırılan sürenin tamamlanması halinde gerçekleşebilir. Bununla beraber, taraflarca yapılan sözleşme kapsamında bir süre belirlenmemiş ise taraflardan herhangi birinin fesih ihbarında bulunması ile sonlanabilir. Bahsi geçen tarafların birinin iflası sebebiyle de sözleşme kendiliğinden hükmünü yitirmiş olur. Değinmek gerekir ki, süreli sözleşme yapan taraflardan birinin sözleşme süresi dahilinde ölüm veya kısıtlılık (akıl zayıflığı, madde bağımlılığı vb.) durumları meydana gelirse her iki taraf ve kanuni temsilcileriyle halefleri on gün önceden bildirmek koşulu ile sözleşmeyi feshedebilir. Fakat, artan tutarın ödenmesi, hesabın Cari Hesap Bakiyesi başlığı altında değinilen usulünce kapatılması gereken tarihte istenir.

Sözleşme Zamanaşımına Uğrar Mı?

Sözleşme, Türk Ticaret Kanunu'nun ilgileri hükümleri uyarınca sözleşmenin sona erdiği tarihin üzerinden beş yıl geçmesi ile zamanaşımına uğramaktadır.