Dünya’da birçok ülkede uygulanan ve ‘’leasing’’ olarak da bilinen bu sistemde ilk göze çarpan özellik malın hukuki sahibi ile ekonomik olarak sahibi olan kişilerin farklı olmasıdır. Türkiye’de de ilk kez 1985 yılında mülga 3226 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ve Özal Dönemindeki dışa açık ekonomi politikaların artmasıyla birlikte Türkiye değişik finansman tekniklerinden biri olan bu sistemle tanışmıştır. Daha sonra 6326 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte bu sistem hali hazırda ülkemizde uygulanmaya devam etmektedir.

Finansal Kiralama Sözleşmesi Nedir?

Kanundaki tanımında da belirtildiği üzere Finansal kiralama Sözleşmesi ya da leasing sözleşmeleri, ‘’kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşmedir.’’ Finansal Kiralama Sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nda hüküm altına alınan tipik Kira sözleşmelerinden; uygulanacak mevzuat tarafların yükümlülükleri, kiralayan sıfatı ve birçok açılardan farklılık gösterdiğinden, karıştırılmamalıdır.

Finansal Kiralama Sözleşmesi Nasıl Hazırlanır?

Sözleşme bazı şartlara tabidir. Bu şartları sıralamak gerekirse;
  • Sözleşme, kiralayan ve kiracı arasında yazılı olarak yapılan bir sözleşmedir. Sözleşmede taraflar, kiralanacak olan mal, kefiller, kiranın bedeli, tarafların borç ve yükümlülükleri gibi temel bilgiler bulunur.
  • Sözleşmenin mutlaka noterde düzenlenmesi gerekmektedir. Söz konusu mal taşınır bir mal ise kiracıya ait ikametgâh adresinin bulunduğu noterde özel sicile tescil ettirilir. Sözleşmeye konu olan malın taşınmaz olması halinde, taşınmazın yer aldığı tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesi gerekir. Şerhin olmaması Sözleşmeyi geçersiz kılar.
  • Taraflardan birinin mutlaka anonim şirket olması gerekmektedir ancak, bir sonraki başlıkta detaylı olarak bahsedildiği gibi diğer tarafın limited şirket, şahıs firması veya ticari işletme olabilmektedir.
  • Finansal kiralama sözleşmesi en az 4 yıl süre ile yapılabilmektedir. Sözleşme sona erdiğinde kiralanan mal, kiracının sorumluluğundan çıkar ve kiracının kullanım hakkı son bulur. Ancak, bazen süre sonlandığında kiracıya malın alım hakkı tanınabilir. Bu gibi durumlar genelde Sözleşmede belirtilmektedir.
  • Leasing şirketi, Sözleşme konusu malı kiralamadan önce muhakkak sigorta yapmalıdır. Sigortası yapılan malın aylık prim ödemelerinden kiracı sorumlu olmaktadır.
  • Kiracı ile kiralayan arasında yapılan sözleşmede söz konusu hale gelmediği sürece kiracı, sözleşmenin konusu olan malı bir alt Sözleşme ile başkasına kiralayamaz ya da herhangi bir şekilde kullandıramaz. Sözleşmede buna izin veren bir ibare bulunmadığı sürece kiracı, malı üçüncü kişilere devredemez.

Leasingi Kimler Yapabilir?

Yatırım yapmak, işini geliştirmek veya sermayesini verimli kullanmak isteyen ve hukuki işlem yapma ehliyetine sahip her alanda üretim yapan veya farklı alanlarda faaliyet gösteren anonim şirketler, limited şirketler, şahıs firmaları, serbest meslek sahipleri, ticari işletmeler ve bunun gibi her türlü kurum ve kuruluşlar leasing yönteminden faydalanabilir. Sözleşmeye kiralayan sıfatı ile katılanlar arasında katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ve leasing şirketleri bulunmaktadır. Leasing işleminden faydalanmak isteyen özel veya tüzel kişiler kiracı sıfatıyla sözleşme tarafı olabilirler. Sözleşme kapsamında malı kiralayan şirketler sadece leasing şirketleri olabilir. Bu şirketlerin kuruluş şartları 6361 sayılı Kanun kapsamında belirtilmiştir. Buna göre, kuruluş ve faaliyet izni için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’ndan izin alınması ve kanunda sayılan diğer şartları gerçekleştiren bir şirket ancak leasing şirketi olabilir.

Kimler Finansal Kiralama Yapabilir? 

Finansal kiralama yöntemiyle temin edilecek yatırım malları kiracılar tarafından belirlenir. Fotokopi makinesinden tıbbi cihazlara, otomobillerden üretim makinelerine kadar her şey finansal kiralama sözleşmesinin konusu olabilir. Bu nedenle, hukuki işlem yapmaya yetkili olan tüm şahıs ve şirketler finansal kiralama yapabilir. Finansal kiralama işlemlerinde teknik olarak bir alt limit bulunmaz. Dolayısıyla çeşitli meslek gruplarından kişiler, bireysel olarak da ofisleri için finansal kiralamadan yararlanabilir. Proje bazlı çalışan şirketler ya da KOBİ’ler, çiftçiler veya serbest çalışanlar ihtiyaç duyulan ekipmanları kısa süreli temin etmek istiyorlarsa, satın alma yerine kiralama yolunu tercih edebilirler. Finansal Kiralama Kanunu’na göre, kiralama sözleşmesinin süresi 4 yıldır. Ancak, Bakanlar Kurulunun uygun gördüğü şartlar dahilinde sözleşme süresi kısaltılabilir. Bu şartlar şöyledir:
  • Hazine Müsteşarlığı tarafından kullanım süresi 4 yıldan kısa olarak belirlenmiş mallar hakkındaki finansal kiralama sözleşmelerinin süresi kısaltılabilir.
  • Yapılan ilk finansal kiralama sözleşmesinin süre bitiminden sonra, aynı mal ile ilgili yapılacak ikinci sözleşmenin süresi daha kısa olabilir. Bu şart yurt içi ve yurt dışı kiralama sözleşmelerinde geçerlidir.
  • Savaş hali, doğal afetler ve ağır kaza gibi olağanüstü durumlarda, kiracı ya da kiralayanın zarar görmesi halinde sözleşme süresi kısaltılabilir.

Leasinge Konu Olan Ürünler Nelerdir?

Leasing genel anlamda her türlü malın kiralanmasına olanak sağlamaktadır. Sözleşme konusuna taşınır ve taşınmaz olarak birçok araç girmektedir. Ancak, 6361 sayılı Kanun’a göre, bilgisayar yazılımlarının çoğaltılmış nüshaları hariç marka ve patent gibi sınai haklar ile fikri hakların leasinge konu olamayacağı açıkça ortaya konulmuştur. Leasinge konu olan mallara örnek olarak; binek ve ticari taşıtlar, iş ve inşaat makineleri, tıbbi cihaz ve ekipmanlar, tekstil ve tarım makineleri, hava ve deniz taşıtları, büro ve ofis makineleri, haberleşme araçları, turizm ekipmanları, bilgi işlem üniteleri, teknolojik ekipmanlar, fabrika vb. ticari gayrimenkuller söylenebilir.

Finansal Kiralama (Leasing) Avantajları Nelerdir? 

Şirketlerin yatırım yaparken öz sermayesine dokunmadan, hızlı bir şekilde girişimlerini hayata geçirmesi finansal kiralamanın en önemli avantajıdır. Böylece, kiracı hem peşin satın almaların finansal yükünden kurtulur hem de öz kaynakların başka ihtiyaç ve kalemler için kullanılmasına olanak tanır. Finansal kiralama işlemlerinde, ödeme planı kiracının talebi doğrultusunda belirlenir. Kiracı, ödemesini Türk lirası veya döviz cinsinden yapabilir. Kiracının nakit akışına göre kira bedelinin ödeneceği dönemler de kiracı tarafından belirlenebilir. Ödenecek kira bedeli sabittir. Yapılan sözleşmelerdeki seçeneklere bağlı olarak, “Tam Hizmet Leasing’i” adı verilen paketle yatırım malının yanı sıra sigorta, nakliye ve ithalat bedeli gibi ödemeler de sözleşmeye dahil edilebilir. Bu şartlar şirketlere operasyonel kolaylık sağlar. Leasing şirketlerinden kiralama yöntemiyle mal temin etmenin bir diğer avantajı ise Katma Değer Vergisi (KDV) indirimidir. Normal koşullarda, herhangi bir yatırım malı satın alınırken %18 ya da %8 KDV ödenir. Fakat aynı mal kiralandığında, bu vergi oranı %1’e düşer. Bankadan alının kredilerden farklı olarak, finansal kiralama geri ödemelerinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) bulunmaz. Bu özellikler de finansal kiralamanın banka kredisine göre daha avantajlı olmasının sebepleri arasındadır.

Finansal Kiralama Süreci Nasıl İşler?

Bir kişi ya da şirket, kiralamak istediği malı seçtikten sonra leasing şirketleri ile iletişime geçer; yatırım kararına ve ödeme planına uyum sağlayan bir finansal kiralama şirketiyle çalışmaya karar verir. Uygun görülen şirkete ödeme planı, proforma fatura ve şirket evrakları teslim edilir. Kiracı ve kiralama şirketi arasında karşılıklı anlaşma sağlandığı takdirde sözleşme imzalanır. Bu sözleşme ile tarafların hak ve sorumlulukları güvence altına alınmış olur. Yatırım yapılacak mal, yurt içi ya da yurt dışından kiralama şirketi tarafından satın alınır. Kiracı, sermaye kaybı yaşamadan temin ettiği mallarını çalıştırırken, kiralar sözleşmede belirlenen süre aralıklarında ödenir. Sözleşmede belirtilmişse, süre sonunda finansal kiralama şirketi kiracıya malın mülkiyetini devreder. Kiracının, kiraladığı yatırım malını bir başka sözleşmeyle üçüncü kişilere kiralama hakkı yoktur.

Finansal Kiralama Kanunu

Türkiye’de finansal kiralamaya ilişkin mevzuat, 2012 yılında 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’yla düzenlenmiştir. 6361 sayılı kanuna göre, tüm taşınır ve taşınmaz mallar finansal kiralama sözleşmesine konu olabilir. Kiracının ya da kiralayanın iflası veya icra takibine uğraması, finansal kiralama muhasebe kaydı, sözleşmeye uymayan tarafa uygulanacak yaptırımlar ve cezalar bu kanunla detaylı olarak düzenlenmiştir.

Sözleşme Nasıl Sona Erer?

Sözleşme, olağan ya da olağanüstü yollarla sona erebilir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça Sözleşme süresinin bitmesi, kiracının iflası, kiracının ölümü veya fiil ehliyetini kaybetmesinden kaynaklı olarak sona erebilir. Kiracının kira bedelini ödememesi sonucu temerrüde düşmesinden kaynaklı olarak da Sözleşme sona erebilir. Kiracının kira bedelini ödemede temerrüde düşmesi ve kiralayanın vereceği otuz (30) günlük sürede de bedeli ödememesi halinde kiralayan sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmenin feshinden itibaren ise kiraya veren, sözleşmeye konu mala el konulmasına yönelik mahkemelerden tedbir kararı alabileceği gibi, malın bedeline uygun teminat yatırarak dava süresince mal üzerindeki her türlü tasarruf hakkının da kendisine tanınmasını sağlayabilir. Sözleşmeyi kiracının feshetmesi halinde kiracı uğradığı zararın tazminini kiralayandan talep edebilir. Sözleşme sona erdiğinde, satın alma hakkını kullanmayan veya bu hakkı bulunmayan kiracı leasing konusu malı derhâl geri vermekle mükelleftir.